İlk kez Alternatif Tiyatro Buluşması (ATB) 2006 kapsamında düzenlenen bir panelle başlayan “kültürel çoğulculuk bağlamında tiyatro etkinlikleri”ne bu yıl da devam edildi. İATG 2007’de Berberyan Kumpanyası tarafından sergilenen”Grand Majestik Gazinosu” ve Mardin Belediye Tiyatrosu tarafından sahnelenen “Onu Beklerken” adlı oyunların yanı sıra bir de “Cemaat Tiyatroları ve Modern Tiyatronun İnşasına Katkıları” başlıklı bir panel yer aldı.
Panele Musevi cemaati tiyatrosu adına YSK Alkışlar Tiyatrosu’ndan Korel Özvaron; Ermeni cemaati tiyatrosu adına Berberyan Kumpanyası’ndan Boğos Çalgıcıoğlu ve Bercuhi Berberyan; Rum cemaati tiyatrosu adına Stefo Seyisoğlu konuşmacı olarak katıldılar. Yine Musevi cemaati adına panele konuşmacı olarak katılmasını çok arzu ettiğimiz, ancak yurtdışında bulunduğu için aramızda olamayan oyun yazarı ve araştırmacı Beki L. Bahar da evinde yaptığımız bir video çekimi ile panele katkısını sunma imkanını elde etti.
Geçtiğimiz yılki panelde Türkiye’de tiyatro yapan Ermeni, Kürt, Laz ve Çerkez tiyatrocuların yürüttükleri tiyatro faaliyetlerinin yakın tarihimizdeki ve günümüzdeki durumu üzerine konuşma fırsatı bulmuştuk. Bu yıl ise tarihsel süreçleri biraz daha ön plana çıkarma ihtiyacı hissettik. Amacımız yaşadığımız topraklarda geçmişte varolan çokkültürlü gösteri sanatları ortamının 19. yüzyıldan itibaren yaşadığı dönüşümü mercek altına almaktı. Bu bağlamda panelin birinci bölümünde konuşmacılarımızdan kısmen de olsa bize kendi mensubu oldukları cemaati merkeze alarak modernleşme öncesi klasik Osmanlı toplumunun çokkültürlü gösteri sanatları ortamını analiz etmelerini talep ettik. Ardından 19. yüzyılda sanat ortamımızda yaşanan değişimlerden söz etmeye çalıştık. Amacımız bu değişimin iki önemli boyutunu, ulusların uyanışı çağında farklı kültürel grupların kendi öz kültürlerini yeniden keşfedişleri ve cemaat tiyatrolarının kuruluşu ile Osmanlı’da “modern” olarak adlandırabileceğimiz tiyatronun ortaya çıkışının nasıl iç içe geçtiğini ortaya koymaktı. Ve son olarak, kökleri 19. yüzyıla dayanan değişik cemaat tiyatrolarının temsilcilerinden, cemaat tiyatrolarının günümüzdeki durumu hakkında bizi bilgilendirmelerini istedik.
Panel’in ikinci bölümünü sorulara ve seyirci yorumlarına ayrılmıştı. Bu bölümde konuşmacılarımız ve katılımcı seyirciler, ağırlıklı olarak cemaat tiyatrolarının içe kapalı yapılarını kırarak kamusallaşmasının önündeki engeller üzerine tartışma fırsatı buldular. Burada yapılan tespitler genelde yakın zamana kadar cemaatlerin güvenlik kaygıları gereği kendilerini fazlasıyla görünmez kıldıkları şeklindeydi. Ancak özellikle son dönemde Hrant Dink’in katliyle başlayan ve farklı biçimlerde devam eden kültürel çoğulculuk karşıtı saldırıların, toplumun muhalif kesimlerinde farklı kültürlerle dayanışma ve ilişkiye geçme güdüsünü harekete geçirmesinin cemaatlerin yeniden keşfedilmesine olanak sağladığı tespiti yapıldı. Bu bağlamda İstanbul Alternatif Tiyatrolar Platformu Girişimi tarafından hayata geçirilen “kültürel çoğulculuk bağlamında tiyatro” etkinliklerinin son dönemde Türkiye’de yaşanan karanlık tabloyu değiştirmek niyetiyle gerçekleştirilmiş umut verici adımlardan birisi olduğu tespitiyle panel son buldu. Konuşmacılar ve katılımcılar, önümüzdeki yıllarda daha çok oyunun sergilendiği bir İATG ve daha geniş katılımlı panellerde buluşmak dileğiyle konferans salonundan ayrıldılar.